- ÂMİYANE
- f. Âdice. Bayağıca. Cahillere yakışır surette
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
amiyane — sf., Ar. ˁāmmī + Far. āne 1) Kibarca olmayan, bayağı Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine? Y. K. Karaosmanoğlu 2) Sıradan Kupkuru bir ad hem de satılmış gibi pek amiyane bir ad. H. F. Ozansoy Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
âmiyâne — (A. F.) [ ﻪﻥﺎﻴﻡﺎﻋ ] bayağı, avamca … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
amiyane tabirle (veya tabiriyle) — halk ağzı ile, halk deyişiyle … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİKR-İ ÂMİYANE — Bayağı fikir, alelâde düşünce … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
amiyanelik — is., ği Amiyane olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayağı — sf. 1) Aşağılık, pespaye Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi. Ö. Seyfettin 2) Basit, adi, sıradan, amiyane, banal Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum. P. Safa 3) zf. Hemen hemen, âdeta Bayağı kanacak gibi oldum. 4) zf. Gerçekten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karınlı — sf. 1) Karnı olan 2) Karnı büyük ve çıkıntılı olan Hani hatırlıyor musun, şişman karınlı, amiyane tavırlı bir adamdan, harp zengini bir Yahudi den bahsetmiştim? H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
perişanlık — is., ğı Perişan olma durumu Lepiska saçlarına amiyane bir perişanlık gelmişti. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller perişanlık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak — sf., ğı 1) Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı Pamuk yumuşaktır. 2) Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş. 3) Dokunulduğunda hoş bir duygu… … Çağatay Osmanlı Sözlük